AĞUSTOS FAVORİLERİ

Merhaba;
Bundan böyle her ay başlangıcında bir önceki ay neler yaptık ve neler favorimiz oldu bunlardan bahsedeceğiz. Çoğul konuşuyorum umarım eşim beni yarı yolda bırakmaz.
Aslında zamanın nasıl geçtiğini anlamadığımız  kendimize pek fazla vakit ayıramadığımız tabi bundan hiç şikayetçi olmadığımız bir dönem içerisindeyiz. Ben daha günlük yaşam ve annelikle ilgili favorilerimden bahsedeceğim.




Kahve Küpleri

Öncelikle anne olduktan sonra en zorlandığım ve zaten bilinç altında hazırlandığım konu uykusuzluk.
Bunu biliyordum bu yüzden asla şikayetçi değilim. Fakat uyku problemi yaşamıyorum dersem yalan olur. Bende hamilelik süreci boyunca içemediğim kahveyi doya doya içiyorum. Asla abartmıyorum. Mazallah bebeğimde uyumaz falan.
E Adana gibi bir memlekette 7/24 klimalı ortamda bulunsak bile kahve de en soğuğundan olmalı.
Bazı dönemler öyle zor oldu ki makinayı açıp kahveyi hazırlayıp tekrar bebeğimin yanına gitmem. Bende bu gibi durumlar için yani zaman konusunda sıkıntılı olduğum durumlar için akşamdan kahve küpleri hazırladım. Nasıl yaptığıma gelirsek. Bazen kapsül kahveyi makinadan alıp bazende sıcak su ile granül kahve hazırlayıp kahve soğumadan şeker ve aromalı şuruplardan ekledim soğumaya bıraktım. Ardından buz kalıplarına döküp buzluğa attım. İstediğim zaman 4-5 adet küp kahveyi bardağa alıp üzerine süt ilave ettim. Hem daha pratik oldu hem de büyük oranda zamandan kazandım. Normalde kahve süt ve buz karışımı yaparken şimdi buz yerine kahve küpleri çok mantıklı oldu.
Tabi artık buzlu kahvelere veda zamanı yaklaşıyor. Yaz için özleyeceğim yegane unsurların başında gelir buzlu kahveler.

Sek Quark 

Bu ay favorimiz haline gelen bir diğer ürün Mayıs yada Haziran başında keşfettiğim Sek Quark Peynir. Aslında bence meyveli yoğurt.

Taze peynirmiş ve yüksek proteinliymiş.Bunlar güzel unsurlar.Ama bence harika bir ara öğün , atıştırmalık ve bir çok şey aslında.
Bu ay abartıp market rafindaki tüm yaban mersinli çeşidini ve bir kaç tane de diğer çeşitlerden alınca bu yazıda yer almalı diye düşündüm. Bilmiyorum eşim bahsedecek miydi (sanmıyourum) ama bence o daha çok sevdi ve özellikle yaban mersinli için kagva ediyoruz.




Çok çeşitli şekilde tüketiyorum;
-Sabah kahvaltılarımda yulafımla karıştırıyorum
-içerisine meyveler doğrayıp ara öğün olarak deeğerlendiriyorum
-Biraz pudra şekeri ile karıştırıp keklerin üzerine sos yapıyorum
-Meyveli smoothie yaparken süt yada yoğurt yerine Sek Quark kullanıyorum.








Fakat benim felaket tellalı diye adlandırdığım bir diyetisyenin yorumuna göre yurtdışındaki taze peynirlere oranla çok düşük protein oranının olduğunu öğrendikten sonra sağlıklı bir besin olarak değilde beğendiğim bir seçenek olarak değerlendiriyorum.









Emzirme Önlüğü

2,5 aydır gecem gündüzüm, her saatim her anım annelik olduğundan benim sanırım  bu aralar favorilerime anne bebek malzemeleri de eklenecek. Bu ay çok şükür rahat rahat dışarı çıkabildik. Cafelerde,parklarda hatta Avm lerde Bebeğimi emzirmek hiç sorun olmadı. Asla yerimden kalkmadan ,rahatsız olmadan, bir yerim açıldı mı derdine düşmeden besleyebildim bebeğimi. Bir çok bebek mağzasında ve internet sitesinden ulaşabilirsiniz.



Lactamil Emziren Anneler için Çay

Yine bir annelik favorisi ama bence anne olmayanlarında kullanabileceği bir çaydan bahsedeceğim. Aynı dönem doğum yaptığımız bir tanıdığımız sayesinde keşfettim. Lactamil marka emziren anneler için üretilen bitki çayı.

Hamileliğimin başından beri uzak durduğum bitki çayları çok kafamı karıştırıyordu. Çünkü bitkiler çok etkili unsurlar. Yanlış bir bitki bebeğime etki edebileceğinden hiç risk almayıp tamamen bağımı koparmıştım. Doktoruma danıştığım tüm bitkilerden uzak durmam gerektiğini söylemişti çünkü.(benim düzenli kullandığım bitkiler vardı onları teker teker sormuştum ve içme demişti)
Ama zaten bebek maması konusunda çalışan bir markanın ürettiği bitki çayı zaten bu anlamda güven veriyor çünkü bebeğin beslenmesi konusunda eminim uzmanlarla çalışıyorlar.
Çay;
Kuşburnu,Rezene,Anason,Isırgan olmak üzere 4 adet bitki 8 vitaminden oluşuyor. Meyvemsi çiçeksi bir kokusu var. Tabi Anasonu da fark edebiliyorsunuz.


 Yves Rocher Yüz Spreyi

 Son yıllarda Termal sular çok revaçta. Genelde basınçlı ambalajlarda oluyor. Yves Rocher in yüz spreyi sıvı formda ve fısfıslı ambalajda. Kokusu pembe greyfurt. Ben seviyorum. Rahatsız edici değil. Genelde makyajsız yüzüme sıkıyorum. Cildime hafif bir nem veriyor. Bazen de makyajımın üzerine sıkıyorum yüzümde kullandığım ürünler yerleşsin diye. Yaz aylarında ferahlamak için birebir. Dilerseniz buzdolabında muhafaza edip daha serin bir etki alabilirsiniz.  İçerik konusunda çok temiz olan Yves Rocher in bu ürünü sıcak Ağustos günlerinde oldukça iş gördü.
Fotografa tıklayarak ürüne ulaşabilirsiniz




FARUK ÇEVİK
HTC 10

Eşimin de yoğun ısrarları ile yeni yetme bir blogger olarak blog macerama başlamış bulunmaktayım. Bu yazımda Ağustos ayı için kullanmış olduğum favori ürünlerden bahsedeceğim. Teknoloji ve özellikle de akıllı telefon meraklısı bir insan olarak yazılarımın birçoğu tipik erkek ilgi alanlarına giren ürünler olacak gibi görünüyor. Yazıma sıkı bir HTC markası fanatiği ve beş adet HTC telefon, bir adet HTC tablet kullanmış biri olarak yeni akıllı telefonumla başlamam herhalde kaçınılmaz bir son olacaktı.
 Markanın Nisan 2016'da tanıttığı yeni amiral gemisi telefonu olan HTC 10 modelini yaklaşık 1 aydır kullanmaktayım.

                                 

 Kullandığı işlemci olsun kamera özellikleri olsun yekpare alüminyum kasa olan tasarımı olsun ekran ve ses özellikleri olsun batarya olsun bu model beni kendini almaya zorladı ki geçen sene çıkan amiral gemisi modeli M9 beklentilerimi karşılamadığı için almamıştım.
 Kullananlar bilirler HTC kullanıcılarının birçoğu başka marka telefon kullanmak istemezler ki Sense arayüzü markanın tercih edilmesinde en büyük etkenlerden biridir. Akıllı telefonlarla fotoğraf çekip paylaşmayı oldukça seven biri olarak bu modelde kamera kullanıcıların şikayetleri doğrultusunda önemli ölçüde iyileştirilmiş. Kamerada en dikkat ettiğim özelliklerden biri olan odaklama hızı çok başarılı hale gelmiş. HTC kamerada megapikselin önemli olmadığını en çok savunan markalardan biri ki bundan 2 ve 3 sene önceki tanıtmış olduğu bir diğer amiral gemileri olan telefonlardan One M7 ve One M8 modellerinde 4 megapiksel kamera kullanmıştı ve bu telefonlar hala fotoğraf konusunda çok başarılılar. Kamerada kullanılan lensin kalitesi, diyafram açıklığı vb. gibi özellikler megapikselden daha önce dikkat edilmesi gereken değerler. HTC de zaten dünyada en geçerli fotoğrafçılık değerlendirme kuruluşu DXOMARK tarafından mobil telefonlar kategorisinde alınan en yüksek puan olan 88 puanı alarak bu başarısını taçlandırdı. Bataryaya gelecek olursak 3000 Mah bir pile sahip olan cihaz normal kullanımlarda bir günü rahat çıkarıp 2. güne sarkabiliyor. (Çok yoğun bir kullanıcı olarak bende 1 günü anca çıkarabiliyor). Bundan önceki telefonumun da batarya kapasitesi 3000 Mah olmasına rağmen HTC'de bulunan yazılım optimizasyonları sayesinde batarya çok daha uzun gidiyor. Bir diğer kriter olan tasarıma gelecek olursak HTC bu zamana kadar tasarım konusunda birçok firmadan çok daha başarılı olmuş bir firma. Bunu HTC 10'da da görebiliyoruz.


 Her ne kadar tasarım konusu göreceli bir kavram olsa da. Tasarımda kullanılan alüminyum malzeme elde çok kaliteli ve sağlam olduğunu belli ediyor. Özellikle ses özelliklerinden bahsetmeden geçemeyeceğim. HTC bugüne kadar çıkardığı tüm modellerde ses konusunda çok hassas davranıyor. Boomsound hoparlörler bu kriterde çok başarılı ki kutu içerisinden çıkan kulaklıkların kalitesi de bunu oldukça fazla destekliyor. HTC yetkililerinin dediğine göre kutu içerisinden çıkan bu kulaklık 250 tl değerinde ki bu kulaklıkların şu an için rakipsiz olduğunu rahatça söyleyebilirim. En başlarda değinmek gerekli olan işlemci ve hız konusunu sonlara bıraktım. Acemilik olarak adlandırabilirsiniz😉. Cihaz kullandığı Snapdragon 820 işlemcisinden aldığı güç ile çoklu görevlerden ve akıcılıktan hiçbir şekilde taviz vermiyor. Bunda Sense arayüzünün katkısı da oldukça fazla. Uygulamalarda, oyunlarda akıcılık son derece başarılı. Herhangi bir kasma, donma yaşamıyorsunuz. Yazdıklarımdan da anlaşılabileceği gibi ortada bu cihazı almamak için hiçbir engel ve sebep bulunmuyordu ve koleksiyonuma bir değerli HTC telefon daha eklemiş bulunuyorum. HTC 10'un Avrupa'nın en saygın kuruluşlarından EISA tarafından da yılın en gelişmiş telefonu ödülüne layık görüldüğünü de belirtmekte fayda var. 




Duo
Yazımın ikinci kısmı tahmin edilebilir olduğu üzere bir uygulama olacak. Google kendi geliştirdiği uygulamalara bir yenisini daha ekleyerek Duo isimli görüntülü görüşme uygulamasını hizmete soktu. Bu uygulama akıllı telefonlar arasındaki görüntülü görüşmeyi en basit hale getirme temel alınarak tasarlanmış. Tek yapmanız gereken uygulamayı açıp video görüşmesine tıklamak. Bu aşamadan sonra kişilerin bulunduğu ekran karşımıza çıkacak. Halihazırda uygulamayı indirmiş kullanıcılar üstte, daha indirmemiş kişiler altta yanında davet et seçeneği görünür bir şekilde karşımıza çıkıyor. Tahmin edilebileceği gibi görüşme yapacağınız kişide de uygulamanın yüklenmiş olması lazım. Gayet kullanışlı ve hızlı olan bu programı kullanmanızı özellikle Android cihaz kullanıcısı iseniz kesinlikle tavsiye ederim. Ha eğer sorarsanız karşımdaki kişi iPhone kullanıyor o zaman nasıl olacak? diye, uygulamayı iPhone'lara da Appstore üzerinden indirebilirsiniz. 

Logoya tıklayarak uygulamaya gidebilirsiniz


Breaking Bad



Yerli dizilerden izleyip de bitirdiğim dizi sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Yabancı dizilerden izlemeye başlayıp da bölümlerin nasıl geçtiğini anlamadığım bir dizi olan Breaking Bad'i tavsiye edeceğim. Diyebilirsiniz ki Breaking Bad'i izlemeyen mi kaldı? Benimki diziyi izlememişlere bir tavsiye sadece. Diziye yeni başlamış biri olarak dizinin ilk başlarda çok durağan ve kimileri için sıkıcı denilebilecek düzeyde ilerlediğini belirtmek isterim. Bunda genellikle birçok dizi içinde bulunan müziklerin bulunmamasının katkısı çok büyük bence ki öyle olması benim için doğallık ve gerçekçilik adına daha iyi. Örnek vermek gerekirse aksiyon sahneleri gelince o sahne ile birlikte izleyicileri daha da heyecanladıracak hareketli bir müzik çalar ya, o yok işte bu dizide😂. Gelelim dizinin konusuna. Tabi ki burda oturup size diziyi anlatacak değilim ki hayatta en sevmediğim seylerden biridir spoiler vermek. Dizide baş karakter olan Kimya öğretmeni Walter White akciğer kanseri olduğunu öğrenir ve öldükten sonra geriye ailesine para bırakmak için eski öğrencisi olan Jesse Pinkman ile bir uyuşturucu türü olan metamfetamin üretmeye başlarlar ve olaylar bunun arkasında hızla gelişir.  İyi Seyirler Yo!



                                    

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İncir Reçeli 2

Rebul Kolonyaları

Succulent ve Kaktüs Dikimi